top
+
Home Medicana Healthpoint (Page 9)

Yazar: Medicana Healthpoint

Rhinoplasty
8Nis

Tıp dilinde Rinoplasti olarak bilinen burun estetiği, burunda şekil değişikliği amacıyla uygulanan cerrahi operasyondur. Solunum sistemi organlarından burun, yapısal şeklini travmalara bağlı olarak kaybedebilmektedir. Ya da burun yapısında doğuştan kusurlar olabilmekte ayrıca burun yapısı kişinin hoşuna gitmeyen bir şekilde de bulunabilmektedir.

Bazı dumlarda ise kişiler burundaki kemik yapısından, burnun şeklinden ve büyüklüğünden estetik olarak rahatsızlık duymaktadır. Bu durumda son yıllarda oldukça popülerlik kazanan burun estetiği gündeme gelmektedir. Burun estetiği yaptırmayı düşünen kişilerin operasyonla ilgili kaygı yaşamaları ve burun estetiği zor mudur sorusunun yanıtını aramaları doğaldır.

Burun estetiği genel olarak fiziki gelişimini tamamlamış yetişkinlerde çok sık yapılan bir operasyondur. Operasyona karar vermeden önce hastanın kaygı yaşaması doğaldır. Kişi, burun estetiğinin zorluk derecesi hakkında bilgi edinmek isteyebilir. Bu durumlarda en sağlıklı bilgiler uzman doktorlardan alınır.

Burun estetiği nasıl yapılır?

Rinoplasti operasyonlarında burnun yapısı, burun kemiği, kıkırdak dokusu ve deri tabakası üzerinden onarılır ya da değiştirilir. Bazen tek bir noktadan müdahale yeterli iken, kimi vakalarda burun üç bölgeden de operasyona alınır. Burun estetiği öncesi bireyin tıbbi geçmişi hakkında bilgi alınır, estetik operasyona engel hemofili gibi bir sağlık sorunu olup olmadığı anlaşılır. Kan testleri ve yüz şekli ile burnun fiziki yapısının incelendiği ön muayenede hastanın istekleri hakkında detaylı bilgi de alınır.

Burun estetiği operasyonlarında;

  • Burun büyültülüp küçültülebilir,
  • Burun ucu düzeltilir,
  • Burun kemerinin şekli değiştirilebilir,
  • Burunla dudak arasındaki açı değiştirilebilir.

Burun estetiğine karar verilmesi sürecinde uzman desteği almak gerekir. Ayrıca burun estetiği için uzman doktorun iyi seçilmesi de önemlidir. Bununla beraber kişisel sağlık açısından kesinlikle Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmemiş kişilerin ticari kaygılarla gerçekleştirdiği merdiven altı uygulamalara rağbet edilmemelidir.

Burun estetiği zor bir ameliyat mıdır?

Burun estetiği ameliyatının zorluğu konusunda hastaların endişeleri olabilmektedir. Rinoplasti operasyonu zor bir ameliyat olarak görülmemektedir. Önemli olan ameliyatın başarısıdır. Ameliyat sonrasında burun şeklinin hastanın istediğine uygun biçimde oluşması arzulanır.

Burun ameliyatı zor mudur sorusuna uzmanlar genel olarak “zor değildir” şeklinde yanıt vermektedir. Burundaki yapı bozuklukları, travmatik yaralanmalara bağlı kusurlar nedeniyle kişiler, psikolojik olarak kendilerini huzursuz hissedebilirler. Bu durumlarda burun ameliyatı olmaya ve estetik yaptırmaya karar verebilirler. Bu karar sürecinin kişilerce kaygılı bir dönem olması doğaldır.

Burun estetiği konusunda Tıp oldukça gelişmiştir. Estetik ameliyat süreci gelişmiş teknolojilerle kolaylaşmış durumdadır. Ayrıca ameliyat sonrası iyileşme süreci de artık çok daha rahat atlatılmaktadır. Ameliyatlar alanında uzman doktorların güvenli ellerinde çok daha kolaylaşmakta ayrıca kapalı burun ameliyatları ile hiçbir iz kalmamaktadır.

Burun ameliyatında risk faktörleri bir diğer kaygı unsuru olabilmektedir. Günümüzde burun ameliyatında risk, oldukça azalmış durumdadır. İleri teknolojilerle, 3D modellemeli ve güvenli cerrahi, burun estetiği ameliyatlarını kolaylaştırmaktadır. Operasyonlar deneyimli operatör doktorların ellerinde istenilen sonuçlara odaklı biçimde, titizlikle gerçekleştirilir.

sma-hastaligi-tedavisi
5Nis

SMA nadir rastlanan genetik bir hastalıktır. Bebeklerde ölümle sonuçlanabilmektedir. Kişinin bedeninde solunum yolları ile yürüme ve yemek yeme fonksiyonlarını olumsuz derecede etkileyen bir sorundur. Halk tarafından gevşek bebek sendromu olarak da bilinen bir nöron hastalığıdır.

SMA, kaslarda istem dışı fonksiyon kaybı yaratmakta ve kişinin hayat konforunu oldukça düşürmektedir. Doğuştan getirilen genetik hastalıklar içinde bebeklerde ciddi örselenmelere yol açmaktadır. Hastalığa sebep olan etmen; SMN geninin sağlıklı insanlarda olduğu gibi protein üretememesidir. SMN geninin protein üretememesi, motor sinir hücrelerini besleyememekte ve bu durum bedende işlev kaybı olarak kendini göstermektedir.

SMA, bireylerde;

  • kas kaybı,
  • refleks bozukluğu,
  • oturma, yemek yeme, yürüme gibi davranışlarda bozukluk,
  • denge kaybı,
  • ses kısıklığı,
  • ellerde titreme, gibi belirtilerle karakterizedir.

SMA hastalığının gündeme gelmesi hastalığın tedavisi konusunda araştırmaları yaygınlaştır. SMA hastalığı nasıl tedavi edilir sorusu merak konusudur.

SMA tipleri hangileridir?

SMA, hastanın yaşına göre tiplere ayrılmaktadır:
  • SMA Tip1: 6 aydan daha küçük bebeklerde görülen ve bebekte baş kontrolün sağlanamaması, hareketlerinin kısıtlı olması gibi belirtiler veren tiptir.
  • SMA Tip2: Bu tip SMA’ da bebek 6. aya kadar normal gelişim gösterir. 6 ile 12. ayda başlayan SMA, Tip2 olarak adlandırılır.
  • SMA Tip3: 18.aydan ergenlik dönemine kadar ortayan çıkan SMA tipidir.
  • SMA Tip4: Yetişkinlik yıllarında nadir olarak ortaya çıkan SMA tipidir. Hastalık yetişkinlerde çok yavaş ilerlemektedir.

SMA Nasıl Tedavi Edilir?

SMA, kesin tedavisi olmayan bir genetik bozukluktur. Ancak Tıp dünyasında ilerleme ve gelişmeler, hastalığın tedavisi konusunda umut vericidir. SMA hastalığının zemininde sinir hücrelerini harekete geçiren protein salgısının yapılmaması yatar. Dolayısıyla tedavi yollarında araştırmalar, motor sinir hücrelerinin hareketlerini denetleyen protein salgısının arttırılması odaklıdır. SMA tedavisi motor sinir hücresi proteinini arttırma üzerine kurulur. SMN geni arttırma tedavileri mutasyona uğramış genler üzerinde de denenir.

SMA tedavisi ile ilgili önemli araştırmalar sürdürülmektedir. En son geliştirilen Zolgensma, dünyanın en pahalı ilacıdır. 2016 senesinde FDA onaylı SMA ilacı nusinersan, ülkemizde 2017’ den beri kullanım onayı almış durumdadır. SMA Tip1 vakalarında kullanılan bu ilaç, SMN geninin protein salgılamasına yardımcı olur. SMA hastalığı için üretilen ilaçlardan Spinraza, bebeklerde ilk 63 gün 4 doz şeklinde doğrudan beyin omirilik sıvısına enjekte edilerek veriliyor. İki ayın üzerinde SMA hastalarında kullanılan Evrysdi, hastaya günde bir doz şurup olarak veriliyor.

SMA hastalığının tedavileri arasında 2019’ da Amerika Birleşik Devletleri’ nde geliştirilen Zolgensma ilacı, dünyanın en pahalı ilacı. İlaç, hastanın bir kez kullanması ile SMA-1 genini yeniliyor. Zolgensma, SMA hastalığının günümüzde kesin tedavisi olarak da anılıyor. Bir tedavi bütününden oluşan Zolgensma’nın fiyatı ise 2 milyon dolardan fazla.

SMA hastalığında mevcut tedavilerin hastalığın etkilerini azaltmaya yönelik olduğu görülmektedir. SMA hastalığı tedavisinde günümüz tedavileri ile arzulanan, hastalığın rahatsızlıklarını azaltarak kişinin hayat konforunu yükseltmektir.

Jinekomasti nedir jinekomasti belirtileri nelerdir
29Mar

Erkeklerde, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan meme dokusundaki büyüme jinekomasti olarak adlandırılır. Jinekomasti, erkek meme dokusunda oluşan iyi huylu büyümelerdir. Tek ya da iki memeyi de etkileyebilen bir estetik sorundur. Erkeklerde çoğu vakada ciddi belirtiler ve rahatsızlık vermezken bazı durumlarda hem fiziksel hem de psikolojik rahatsızlığa sebep olabilir.

Jinekomasti, özellikle yaş ilerledikçe alkol tüketimini azaltarak, kilo kontrolünü dengege tutarak, kontrolsüz ilaç tüketimine karşı dikkatli olarak önlenebilmektedir. Aileden ve hastadan alınan sağlık geçmişi ve ön görülme ile muayene teşhisin konulmasında önemli bir süreçtir. Ayrıca jinekomastinin altında yatan sağlık sorunları kan testleri ile araştırılabilir.

Erkeklerde meme şişlikleri tüm vakalarda jinekomasti olmayabilir.

Doktor muyayenesinde şişliğin asıl nedeni de araştırılır. Jinekomasti teşhisinin Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş uzmanlar tarafından konulması şarttır. Erkeklerde özellikle 50 yaştan sonra meydana gelen memelerde şişme, hassasiyet ve ağrı durumları mutlaka uzman bir doktor tarafından kontrol edilmelidir.

Jinekomasti tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur. Jinekomasti redavisi yağ alma operasyonu ile yapılabilmektedir. Ayrıca ileri vakalarda mastektomi operasyonuyla meme dokusu tümüyle alınır. Erkeklerde ileri vakalarda özellikle psikolojik bakımdan stres yaratan ve kişinin özgüvenini yitirmesine yol açan meme büyümesi tedavi edilmelidir.

Jinekomasti neden meydana gelir?

Jinekomasti hormonal kökenli bir durumdur. Erkeklerde kadınlık hormonu olarak bilinen östrojenin artması ile oluşur. Jinekomastiye sebebiyet verecek hormonal denge bozukluluğu ise yaş, kolo alıp verme, aşırı kilo, anti androjen kullanımları kaynaklı olabilir. Böbrek yetmezliği tedavisi de jinekomasti için bir risk faktörüdür. Bazı ilaçlar ve kontrolsüz ilaç kullanımı da vücudun hormonal dengesini etkileyerek meme büyümesine sebep olmaktadır.

Özellikle 50 yaşından sonra jinekomasti riski artmaktadır. Bununla beraber ergenlik dönemindeki hormonal değişiklikler erkek ergenlerde jinekomastiye sebep olabilir. Genellikle sorun, ergenlikte gelişimin tamamlanması ile birlikte kaybolmaktadır. Jinekomastiye sebep olan sağlık sorunlarının başında madde bağımlılığı, hipertroidizm, tümörler, malnütrisyon gelmektedir.

Jinekomasti belirtileri nelerdir?

Jinekomasti belirtileri nedir sorusu sıklıkla araştırılan bir konudur. Jinekomasti memede hissedilir şişlik ile kendini gösteren bir sorundur. Şişlikler, iyi huyludur. Jinekomasti, hormon dengesizliği sonusu memelerde hassasiyet olarak da kendini gösterebilir. Ayrıca bazı vakalarda meme bölgesinde ağrı da olmaktadır. Dolayısıyla memelerde görülen şişkinlik, hassasiyet ve ağrı durumu jinekomastiye işaret edebilir. Bu belirtilerin farklı hastalıklarla da ilişkisi olacağından teşhisin uzman tarafından konulması gerekmektedir.

Jinekomasti sorunu, erkeklerde kıyafetlerin içinde de fark edilmektedir.

Meme bölgesinde kıyafet altında da belirgin bir şişlik bulunur. Ayrıca erkekte meme uçlarında akıntı olması da jinekomasti belirtileri arasındadır. Koyu ve kanlı bir sıvı, meme dokusunda hastalık belirtisidir. Jinekomasti ile ilgisi olup olmadığı ancak doktor tarafından anlaşılır. Altta yatan farklı bir sebep olup olmadığı muayenede araştırılır.

Bazı durumlarda erkek meme dokusundaki yağlanmalar, yalancı jinekomasti belirtisi de olabilmektedir. Yalancı jinekomastide memelerin yanlarında, uç kısımları ile arkasında yağlanmalar meydana gelir. Yalancı jinekomasti, jinekomastiden farklı bir durumdur ve hastanın rahatsız olması durumunda genellikle ilk aşamada tedavi için diyet önerilir.

Parkinson Hastalığında Derin Beyin Stimülasyonu (DBS)
25Mar

Parkinson hastalığı dopamin salgısının eksikliği ile ortaya çıkan bir beyin hastalığıdır. Daha çok ileri yaş hastalığıdır ve vücutta titreme olarak kendini gösterir. Bireyin hareketlerini yavaşlatan ve günlük yaşamını olumsuz olarak etkileyen, kaslarda sertleşme oluşturan bir hastalıktır. Kişinin yemek yeme davranışlarında dahi güçlük yaşamasına sebep olur. Dolayısıyla da hayat konforunu oldukça düşürür.

Parkinson hastalığı nasıl tedavi edilir?

Hastalığın kökenini dopamin salgısının eksikliği oluşturduğu için hastalık semptomları çoğunlukla ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabilmektedir. İlaç tedavisinin etkili olmadığı ileri vakalarda ise cerrahi tedavi kesin çözüm için gerekli olabilmektedir. Parkinson hastalığının cerrahi tedavisi var mıdır; sorusu sıklıkla sorulmaktadır. Parkinson, beyin pili ile tedavi edilebilir.

Derin beyin stimülasyonu nedir?

Derin beyin stimülasyonu, beyin pili olarak da bilinen Tıp dünyasında uygulaması giderek yaygınlaşan bir operasyondur. Derin beyin stimülasyonu ile beynin iki bölgesinden birine elektriksel uyarım veren yüksek frekanslı mikroelektrotlar yerleştirilir.

Derin beyin stimülasyonu ya da beyin pili, Parkinson hastalığında hastalığın semptomlarında belirgin biçimde azalmayı hedefler. Parkinson’ da beyin pili cerrahisi hastalığın ilerlemesini yavaşlatmamaktadır.

Derin beyin stimülasyonunun parkinsonu tedavi eder mi?

Parkinson hastalığının ilaçlarla tedavi edilemediği durumlarda cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulur. Bu durumda, hasta ve hasta yakınları Parkinson hastalığı cerrahi müdahale ile düzeltilebilir mi? sorularını sorabilirler. Derin beyin stimülasyonu parkinson hastalarında dopamin eksikliği nedeniyle meydana gelen eksik sinyali düzenlerler. Ameliyatın Parkinson hastalarında güvenli ve etkili sonuçlar veren bir cerrahi yöntem olduğu bulgulanmıştır. İlaçlara karşı dirençli, ilaçların yan etkilerinden çok fazla etkilenen ve ilaç kullanamayan hastalarda önemli bir tedavi yoludur.

Parkinson hastalarında derin beyin stimülasyonu nasıl uygulanır?

Parkinson hastalarında derin beyin stimülasyonu cerrahisi öncelikle beyinde ayrıntılı biçimde manyetik rezonans görüntüleme yapılmasıyla başlar. Operasyon sabahında hastanın başına yerleştirilen özel bir çerçeve ile beyin tomografisinin görüntüleri alınarak bu görüntü ile manyetik rezonans görüntüleri birleştirilir. Bu birleştirmeden hedef nokta saptanır. Hedef noktanın üç boyutlu olarak uzay koordinatları bulunur. Hastaya lokal anestezi yapılarak hedef noktalar bulunur ve elektrotlar yerleştirilir. Ameliyatın bundan sonraki kısmında hasta genel anesteziye alınır ve göğüs bölgesinde cilt altına pil yerleştirilir. Bu pil, beyin içine yerleştirilen elektrotlara bağlanarak ameliyat tamamlanır. İşlem süresi 5 ya da 6 saattir.

Parkinson beyin pili kimlere yapılır?

Parkinson hastalığının öncelikle ilaç tedavisi öncelenir. İlaç tedavisi parkinson hastalarında etkili olmaktadır. Bununla birlikte ilaçlara dirençli olan ve ilaçlarla düzeltilemeyen hastalarda hastalığın başlangıcı itibariyle 5 ile 7 yıl arasında zaman geçmiş olan Parkinson hastalarına beyin pili uygulanabilir. Ancak beyin pili uygulaması için hastalarda engelleyici bir psikiyatristik bozukluk tanısının bulunmaması gerekmektedir. Cerrahi operasyonun hasta için uygun olup olmadığı hastanın hastalık geçmişi ve genel durumuna göre doktor tarafından karar verilir.

Parkinson tedavisi sonrasında hastalarda;

  • Parkinson hastalığına bağlı titreme, kasılma gibi istemsiz davranışlar önemli ölçüde azalmaktadır,
  • Parkinson hastalarında hareketlerin yavaşlaması beyin pili uygulamasının ardından önemli ölçüde kontrolde tutulmaktadır,
  • Hastalar ilaçlarını almaya devam etmektedirler. Ayrıca çoğunlukla ilaçların dozları azaltılmaktadır.
kornea nakli nedir kornea nakli nasıl yapılır
22Mar

İnsanlarda gözlerin ön tarafında saydam ve damarsız bir yapı olarak bulunan kornea, gözü dış etkenlerden korur. Oldukça gelişmiş bir sinir ağından oluşmaktadır. Aynı zamanda ışığı odaklayan bir dokudur. Bu nedenle kornea tabakasında saydamlığın bozulması, görme kalitesini de düşürmektedir.

Kornea bedende gözü zararlı etkenlere karşı önemli ölçüde korur. Korneanın ultraviyole ışınlarına karşı da koruyucu olduğu da bilinmektedir.

Kornea saydamlığı neden bozulur?

Kornea saydamlığının bozulmasında etkili olan bir takım faktörler vardır:

  • Kazalar ve fiziksel travmalar kornea saydamlığını bozan en önemli faktörler arasındadır,
  • Bazı genetik kökenli faktörlerde kornea tabakasının bozulmasında etkendir,
  • Kornea tabakasının saydamlığını kaybetmesinde enfeksiyonların da rolü vardır. Ayrıca gözün pembe dokusunun kornea üzerine doğru genişlediği pterigum da bazı vakalarda görmeyi etkileyebilmektedir.

Kornea nakli nedir? Kornea nakli nasıl yapılır?

Kornea nakli, bir organ naklidir. Günümüz teknolojik gelişmeleri içerisinde en başarılı organ nakillerinden biri kabul edilmektedir. Kornea nakli göz nakli olarak da bilinir. Çeşitli nedenlerle gözün saydam tabakasında meydana gelen travmaların, alıcıya ölen kişinin sağlıklı kornea dokusunun transferi ile iyileştirilmesidir.

Standart kornea naklinde bağışçının korneasından yaklaşık 6 ile 9 mm. çapında dairesel bir kesit alınır. Alıcının korneasından alınan eşit parça çıkarılır ve yerine yeni kornea özel ipliklerle dikilir. Verici korneasının alıcıya dikilme işlemi, mikrpskop altında ve genel anestezi ile gerçekleştirilir. Hastanın ileri yaşta olduğu durumlarda lokal anestezi de tercih edilebilmektedir. Günümüzün gelişmiş teknolojileri, lazer ile kornea nakli olan Intralase-Kerotoplasty işlemini olanaklı kılmış durumdadır. Lazer ile kornea nakli işlemi, organ reddi riskini neredeyse sıfırlamaktadır.

Kornea ameliyatı, genel aneztezi altında 15-20 dakika süren bir operasyondur. Operasyon bazı özel vakalarda katarakt tedavisi ile bir arada sürebileceğinden 1 ya da 2 saati bulabilmektedir. Kornea ameliyatının uzman ellerde, titizlikle yapılması gereken bir uygulamadır. Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş uzman doktorlar gözetiminde, hastane koşullarında, hijyenik ortamda yapılması gereken bir müdahaledir.

Kornea naklinde kullanılacak korneanın bazı özellikler taşıması operasyonun başarılı için şarttır:

  • Kornea bağışçısının göz hastalığının ya da herhangi bir göz hastalığı geçirmemiş olması gerekir.
  • Ölen kişiden alınacak olan korneanın sağlıklı olması gerekmektedir.
  • Ölen kişide mikrobik ya da virütük hastalıkların bulunmaması gerekmektedir.
  • Kornea bağışçısı durumundaki ölen kişinin, uzun süre komada kalmamış olması ve kişide kanser gibi hastalıkların bulunmaması gerekmektedir.

Kornea naklinin gerekli olduğu durumlar

Kornea nakli, günümüz dünyasında en başarılı organ nakillerindendir. Kornea nakli hangi durumlarda yapılmaktadır sorusu sıklıkla araştırılan ve merak edilen bir konudur. Kornea naklini gerekli kılacak nedenler ve kornea nakli yapılabilecek hastalıklar şunlardır:

  • Korneada meydana gelen yaralanma ya da iltihaplanmalarla saydamlığın bozulması,
  • Korneanın su tutup şişmesi ile karakterize olan kornea ödeminin oluşması,
  • Kornea şeklinin bozulması ve korneanın keratokonus hastalığında olduğu gibi deforme olması,
  • Katarakt ameliyatı sonrası kornea saydamlığının kaybedildiği durumlar,
  • Kimyasal yaralanma durumları.
böbrek nakli hangi koşullar altında yapılır
19Mar

Bireyin bedenindeki suyu, asit ve atıkları temizleyerek idrar haline getiren böbrekler, hayati organlardır. Vücudun en önemli organlarından biridir ve bedende kandaki atığın atılması ile tansiyonun dengelenmesinde rol üstlenir. Böbrek hastalıkları çeşitli biçimlerde karşımıza çıkmaktadır ve mutlaka tedavisi gerekmektedir. Bu yazımızda böbrek yetmezliği nedir, nedenleri nelerdir, böbrek nakli nedir ve böbrek naklinin koşulları nelerdir gibi soruları cevaplandıracağız.

Böbreklerde meydana gelen hastalıklar, bireyin hayati fonksiyonları için bir tehdit oluşturabilmektedir. Böbrek hastalıkları;

  • Şeker hastalığı,
  • Kontrol edilemeyen tansiyona bağlı işlev kaybı,
  • Böbrek taşları,
  • Nefritler,
  • Polikistik böbrek,
  • Lupus ve bağ hastalıklar, şeklinde görülebilmektedir.

Böbrekler denildiğinde ilk akla gelen sağlık sorunu ise böbrek yetmezliğidir. Böbrek yetmezliği nedir, böbrek yetmezliği neden olmaktadır sorularının yanıtı, sıklıkla araştırılır.

Böbrek yetmezliği nedir, neden oluşur?

Kronik böbrek hastalıklarının son aşaması böbrek yetmezliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Böbrek yetmezliği, böbreğin kandaki zararlı maddeleri yani toksinleri filtreleme işlevini kaybetmesidir. Böbreklerin işlevini yitirmesi, vücutta toksit yüklenmesine sebebiyet verir. Dolayısıyla da hayati sorunlara neden olur.

Böbrek yetmezliği nedenleri:

  • Geçirilen ciddi enfeksiyonlar,
  • Miyelom,
  • Madde ve alkol bağımlılığı,
  • Ağır metal zehirlenmesi ve toksin yüklenmesi,
  • Skleroderma, lupus, hemolitik üremik sendromu, vaskülitin, diyabet, bazı kan hastalıkları
  • Glomerülonefrit adı verilen böbrek kılcal damarlarının iltihaplanması

Böbrek yetmezliği nedenleri:

Böbrek yetmezliği beş türde karşımıza çıkabilmektedir. Böbreklere kan akışının yetersiz kalması ile oluşan böbrek yetmezliği türü, çoğunlukla kan akışı normale döndürülerek tedavi edilir. Akut iç böbrek yetmezliği ise travma kökenlidir. Kan akışının olmaması nedeniyle böbreğin küçüldüğü kronik prerenal böbrek yetmezliği böbrekte işlev kaybına yol açmaktadır. Kronik post-renal böbrek yetmezliği, idrar yollarının uzun süreli tıkanması ile oluşan bir türdür.

Böbrek Nakli Nedir?

Böbreklerin işlevini yitirdiği durumlarda böbrek nakli söz konusu olmaktadır. Böbrek nakli, böbrek yetmezliği yaşayan hastalara, sağlıklı organın yerleştirilmesi işlemidir. Ciddi bir operasyondur ve günümüzde oldukça gelişmiş tekniklerle uygulanmaktadır. Kronik böbrek hastalığı olan kişilerde böbrek fonksiyonları yüzde 15 altında seyretmeye başladığı an, tedavi gündeme gelir. Böbrek yetmezliği tedavisi diyaliz ya da böbrek naklidir. Böbrek nakli hastanın yaşam konforunun arttırılması açısından daha önemlidir.

Böbrek nakli hangi koşullar altında yapılır?

Böbrek nakli, böbrek faaliyetlerinin yüzde 15 altına indiği durumlarda söz konusu olur. Genel olarak aktif infeksüyonu bulunmayan herkes, böbrek nakli olabilir. İnfeksiyonda hastanın nakile hazır olması için öncelikle aktif infeksüyonun tedavisi gereklidir. Ayrıca tümürlerde de öncelikle tömürlerin tedavi edilmesi gerekir. Hepatitin karaciğeri hasarladığı durumlarda böbrek hastasının diyaliz ile hayata devam etmesi daha uygundur.

Böbrek nakli uzmanlar tarafından, steril koşullar altında, hastane ortamında yapılması gereken, son derece hayati ve titiz bir işlemdir. Operasyon tam donanımlı ameliyathanelerde gerçekleştirilir.

Böbrek naklinin diyaliz tedavisinden önce kararlaştırılıp uygulanması Tıp dünyasında daha uygun görülmektedir. Bu durumlarda canlı bağışçı bulunuyorsa naklin biran önce yapılması esas alınır. Böbrek naklinde doku uyumu konusu çok önemlidir. Donör ile alıcının böbrek dokuları uymak zorundadır. Ayrıca verici kan grubunun alıcı kişiye kendi kan grubu gibi tanıtılması gerektiği için kan grubu uyumu söz konusudur. Bununla birlikte kan grubu uyumsuzluğu durumlarında da günümüzde oldukça gelişmiş biçimde yapılan nakillerde başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Böbrek naklinde canlı bağışçıdan böbreğin alınması, bağışçının bir hafta içinde normale döndüğü bir işlemdir. Bağışçı, tek böbreği ile hayatını sağlıklı biçimde sürdürür ve böbrek kaybı, bağışçıda hiçbir problem yaratmaz.

up-arrow-1